İyi günler dileriz. Covid-19 sürecinde sosyal mesafe ve hijyen kurallarına önem verelim.

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, diş ve çene cerrahisi

Ağız, diş, çene hastalıkları ve cerrahisi terimi, diş hekimliğinde özelleşmiş bir alanı içerisine almakta, ağız, diş ve çene yapıları ile onların çevre dokularındaki hastalıkları tanıyan, tanımlayan ve medikal-cerrahi tedavileri içeren çalışma alanı oluşturmaktadır. Her türlü yumuşak ve sert dokuyu ilgilendiren cerrahi operasyonlar uzman hekimlerce gerçekleştirilmektedir.

 

  • Diş çekimi
  • Yirmi yaş diş çekimi
  • Gömülü dişlerin çekilmesi
  • Ağız ve çevre dokuların tümör ve tümör benzeri lezyonların tedavisi
  • Çene ve çevre dokularındaki kistlerin tedavisi
  • Odontojenik enfeksiyonların (diş kökenli iltihapların) tedavisi
  • Protez öncesi cerrahi uygulamalar sonucu ağzın proteze hazırlanması
  • Ağızdaki yumuşak dokuların yüzeyel lezyonlarının tedavileri
  • Apikal rezeksiyon

DİŞ ÇEKİMİ

Dişler neden çekilir?

  • İleri derecede çürük ve madde kaybı yüzünden tedaviyle kurtarılamayan dişler.
  • Çarpma sonucu, tedavisi mümkün olmayacak şekilde kırılan dişler.
  • Kanal tedavisine rağmen kurtarılamayan apseli dişler.
  • İleri derecede dişeti iltihabı nedeniyle sallanan dişler.
  • Zamanında düşmeyen süt dişleri.
  • Aşırı konum değişikliği (dönme, devrilme vb.) nedeniyle sorun yaratan dişler.
  • Kist ya da tümör içindeki dişler.
  • Tam sürememiş (gömülü) ve sorun yaratan dişler.
  • Yer darlığı nedeniyle ortodontik tedaviye yardımcı olmak amacıyla, sorunsuz olduğu halde bazı dişler çekilebilir.

Çekim öncesi yapılması gereken şeyler nelerdir?

Eğer doktorunuzun önerdiği bir ilaç (örneğin antibiyotik) söz konusuysa, mutlaka saatlerine uyarak, düzenli bir şekilde kullanmalısınız. Bir hastalığınız ya da allerjiniz varsa ve ayrıca bu yüzden sürekli kullandığınız ilaçlar mevcutsa, kesinlikle bunları hekiminize söylemelisiniz. Çekimden önce pıhtılaşmayı geciktiren aspirin türü ilaçlar kullanılmamalıdır. Mümkünse dişler güzelce fırçalanmalı ve bir antiseptikli suyla çalkalanmalıdır. Böylece ağızdaki bakterilerin azalması ve enfeksiyon riskinin düşürülmesi iyi olur.

Diş çekiminden sonra nelere dikkat edilmeli?

  • Çekim yarasının üzerine konan tampon yarım saat kadar tutulmalıdır.
  • Bu tampon atıldıktan sonra, gerekmiyorsa tekrar tampon konmamalı, oluşan pıhtının bozulmamasına özen göstermelidir.
  • Ağız suyla çalkalanmamalıdır.
  • Çekim sonrası uyuşukluk geçene kadar bir şey yenmemeli, bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık şeyler tecih edilmeli ve çok sıcak ya da soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
  • 24 saat sigara içilmemelidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir. Kuru soket denen bu durum uzun süre ağrıya sebep olur.
  • 24 saat alkol alınmamalıdır.
  • Hiç bir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemelidir.
  • Yaralı bölge 24 saat kullanılmamalıdır.
  • Ağrı olursa aspirin dışında bir ilaç tercih edilmeli, mümkünse bunun için hekime danışılmalıdır.
  • Çekim yeri mutlaka temiz tutulmalıdır. Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir. Çekimden 24 saat sonra, yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır. Bu sırada ılık tuzlu su gargarasından da faydalanılabilir.
  • Kanamanın hafif bir sızıntı halinde 6- 24 saat sürmesi normal kabul edilmektedir. Ancak aşırı bir kanama varsa ya da bu süre aşılmışsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekir.
  • Aynı şekilde, uzun süren ağrı şişlik durumlarında da hekime haber verilmelidir.

Gömülü Diş Ne Demektir?

Sürme zamanı geldiği halde çeşitli nedenlerle ağızda yerini alamayan dişlere ” gömülü dişler” denir. Üçüncü büyük azı dişleri ( yirmi yaş dişleri veya akıl dişleri olarak da bilinir), en sık rastlanan gömülü dişlerdendir. Üçüncü azı dişlerinin sürebilmesi için ağızda yer bulunmuyorsa ve kişi 25 yaşına geldiği halde halen sürmemişse, ” gömülü ” olarak değerlendirilirler.

Gömülü Dişin Çekimi Gerekli midir?

Bu dişler apseye neden oluyorlarsa, ağrı yapıyorlarsa, dişin büyüklüğü ve konumu çene kırığı riski taşıyacak kadar kemiğin incelmesine neden oluyorsa, tümör ya da kist ile birlikteyse ve komşu dişin çürümesine yol açıyorsa çekilmeleri gerekir.

Apikal Rezeksiyon

Dişlerin kök uçlarında gelişen enfeksiyonların giderilmesi için, iltihaplı kök ucu ve iltihabın yayıldığı çevre dokuların temizlenmesi için kanal tedavisi yapılamayan durumlarda uygulanan bir operasyondur.

Apikal Rezeksiyon Operasyonunun Yapıldığı Durumlar:

  • Diş kökünün yapısal veya şekilsel bozukluğu nedeniyle kanal tedavisinin tam yapılamaması,
  • Diş üzerinde çıkarılamayan bir restorasyonun varlığı nedeniyle kanal tedavisi yapılamaması,
  • Kanal tedavisi sırasında alet kırıldıysa, kırılan aletin mutlaka çıkarılması gerekiyorsa, aleti çıkarmak amacıyla,
  • Yapılmış kanal tedavisine rağmen hastanın ağrısının devam ettiği durumlarda,
  • Diş kökünde kist oluşan vakalarda,
  • Diş kökünün kemik içerisindeki 1/3 uç kısmının kırılması durumlarında.

Protez Öncesi Cerrahi İşlemler

Protez yapılmadan önce yumuşak ve sert dokuların daha iyi bir duruma getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi işlemlerdir. Bunlar;

Çene kemiğinin üzerinde bulunan girinti ve çıkıntıların (Bunlar hareketli protezlerin kullanımı sırasında sürekli olarak vuruk yaralarına neden olur) düzeltilmesini

Torusların (gelişimsel kemik büyümeleri yani lobuler kemik çıkıntıları) giderilmesini

Frenektomiyi (dil ve dudak bağlarının kaldırılması)

Protez kenarlarının mukozayı irrite etmesine bağlı olarak gelişen oluşumların (protez kenarı uru, irritasyon fibromu) alınmasını

Erken yaşlarda diş kaybı ile birlikte uzun yıllar aynı protezi kullanan hastalarda çiğneme baskılarının kemiğe dengesiz iletilmesi sonucu kemik rezorpsiyonu ile birlikte çene kemiği üzerinde meydana gelen hareketli dokuların (mobil kretlerin düzenlenmesi) alınmasını içerir.

Frenektomi

Çene kemiğinin tepesine yapışık olan dudak bağları (frenum) dişsiz hastalarda protez sınırlarının olması gerektiğinden daha kısa olmasına ve bu da protez tutuculuğunun azalmasına neden olur. Dişli hastalarda ise bu dudak bağı (frenum) iki diş arasında aralık oluşmasına (diastema) neden olur. Dil bağı (frenum) ise dil hareketlerini kısıtlayacak ve konuşmayı olumsuz etkileyecek biçimde kısa olabilir. Bu nedenle dil ve dudak bağları, fonksiyonel ve estetik sorunlara neden oldukları durumlarda cerrahi olarak giderilmeleri gereklidir.

Biyopsi

Ağız içinde meydana gelen oluşum veya lezyonların histopatolojik özelliklerinin incelenmesi ve teşhis koyulabilmesi için o bölgeden parça alınması işlemidir.

Hangi Durumlarda Biyopsi Alınmalıdır?

  • Herhangi bir neden olmadan 3 haftadan daha uzun süre devam eden lezyonlar
  • Lokal irritasyon faktörlerini kaldırtıktan sonra ve lokal tedavi uygulandıktan sonra 10-14 gün ve daha uzun süre devam eden iltihabi lezyonlar
  • Yüzey dokularda inatçı hiperkeratotik (beyaz renkli) lezyonlar
  • Gözle görülen veya palpasyonda (elle muayenede) hissedilen doku içindeki tümöral büyümeler
  • Uzun süre devam eden ve sebebi bilinmeyen iltihabi değişiklikler
  • Lokal fonksiyonları (çiğneme, konuşma vb.) engelleyen lezyonlar
  • Klinik ve radyolojik olarak tam tanı konulamayan kemik lezyonları
  • Malignite şüphesi uyandıran lezyonlar